Dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 kabusu!



Neredeyse tüm dünyayı etkisi altına alan ve her geçen gün etkisini giderek arttıran koronavirüsü, insanları  hem bedensel hem de ruhsal olarak çöküntüye sürüklemeye devam ediyor. Şu an için tedavi amaçlı bir ilaç veya aşısı bulunmasa da gerekli çalışmalar dünya çapında hızla devam ediyor.


Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan virüs şimdi her yerde!

İlk defa Çin'de Wuhan kentinde Aralık ayında ortaya çıkan virüs,an itibariyle tüm dünyaya yayılmış bulunmakta. En fazla vaka sayısı Çin'de görülse de, İtalya, ABD ve İran'da vaka sayılarında artış gün geçtikçe devam ediyor.


COVİD -19 belirtileri nelerdir?


Virüsü tespit eden en dikkat çekici belirtiler; ateş, öksürük ve solunum yetmezliği olarak biliniyor. Fakat bu belirtiler haricinde burun akıntısı, halsizlik, vücut ağrısı da belirtiler arasında.Virüse yakalanan kişide belirtiler genellikle 2 gün içinde ortaya çıkıyor. Ancak bu süre 14 güne kadar sürebiliyor. Örneğin koronavirüs testi negatif çıkan biri ilerleyen günlerde tekrar test yaptırması halinde testin pozitif çıkma ihtimali  yüksek.





Ülkemizde de ilk olarak 11 Mart itibariyle görülmeye başlanan virüs, gün geçtikçe bulaşan hasta  sayısının artışına neden oluyor. Vaka sayısının artmasıyla devlet, virüsün yayılmasını engelleyebilmek  ve vatandaşları korumak için  gerekli tedbirleri aldı. Alınan önlemler karşısında esnafımız ne düşünüyor daha iyi anlayabilmek için  esnafımız Cantürk Aras ile bir röportaj gerçekleştirdik:



                                               (Cantürk Aras, 39 yaşında ve bir tekel bayi işletmecisi)




COVİD-19 (koronavirüs) hakkında ne kadar bilgiye sahibisiniz?

 Cantürk Aras: Ülkede daha görülmediği zamanlar sadece Çin'de ortaya çıkan ve ölümcül sonuçları olan bir virüs olduğunu biliyordum. Fakat ülkemizde de vakalar görülmeye başlanınca da virüsün ne gibi belirtileri olduğu, önlem amaçlı nelerin yapılması gerektiği gibi şu an da herkesin bilmesi gereken temel bilgileri biliyorum.

Virüs hakkındaki güncel bilgileri nasıl takip ediyorsunuz?

 Cantürk Aras: Esnaf olduğum için genellikle iş yerimde olduğumdan pek televizyon izleme fırsatım olmuyor. Günümüz teknolojisini de  göz önünde bulundurursak genelde telefonumdan, sosyal medyadan takip ediyorum.


Evinizde veya iş yerinizde ne gibi önlemler aldınız?

 Cantürk Aras: Şu an çalıştığım için birden fazla şeye temas ediyorum.  Bu yüzden de ellerimi sürekli yıkamaya özen gösteriyorum.  Elimi su ile yıkama şansım olmadığında  ise el dezenfektanı kullanıyorum. İş yerimde ise müşterilerim fazla olduğunda kendilerinden sırayla girip çıkmalarını rica ediyorum. Sağ olsun onlarda kırmayıp yardımcı oluyorlar.


Virüsün ülkede yayılmasının ardından yapılan önlem amaçlı uygulamalar sonrasında iş yeriniz ekonomik açıdan herhangi bir zarara uğradı mı?

Cantürk Aras: Tabi ki bazı sıkıntılar oldu. İnsanlar şu an için öncelikli olarak temel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduklarından marketlerden alışveriş yapıyorlar. Dükkanımda satılan bazı ürünler önem taşımadığı için satılmaz hale geldi. Eskiden her üründen talep olurken şimdi sadece belli ürünlere karşı  ilgi var. Diğer ürünler ise talep görmediği için satılamaz hale geldi. Buda tabi ekonomik açıdan hem dükkanımı hemde ailemi etkiliyor. Ama tabi ki önce sağlık! Para yine bir şekilde bulunur, kazanılır.


Devletin virüs için yeterli önlemi aldığını düşünüyor musunuz? 

Cantürk Aras: Açıkçası pek yeterli olduğunu düşünmüyorum. Bence biraz bilinçsiz ve vurdumduymaz bir toplum yapısına sahibiz. Bakanlıklar, belediyeler ne kadar çok  ''evlerinizden çıkmayın!'' duyurularını yapsa da bazı insanlar hala durumun ciddiyetinin farkında değil. Sokaklarda hala insanlar görüyorum ve hemde hiçbir önlem almadan geziyorlar. Diğer ülkeler gibi bizde de belki sokağa çıkma yasağı olursa bu virüsün yayılmasını önlemiş olur ve kendimizi korumuş oluruz.


Yapılan açıklamalar ve haberler doğrultusunda insanlarda ister istemez bir panik oluştuğu gözlemleniyor. Peki siz ne düşünüyorsunuz bu durum hakkında?

 Cantürk Aras: Valla ister istemez bizde de oldu bu durum. Gün geçtikçe artan hasta sayılarını ve  ölüm haberlerini okudukça tedirgin oluyoruz. Ama tabi bu tedirginliğim aşırıya kaçmamasına da önem gösteriyorum. 2 çocuk babasıyım. Benim endişeli olmam çocuklarımı daha da etkiler. Bu yüzden endişeli olmamaya eşim de ben de gayret ediyoruz.







Yararlanılan kaynaklar:
























Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dijital Medyada Gazetecilik

Gazetecilikte Dijital Dönüşüm